h1

Kalkandelen

Kalkandelen (Makedonca‘da Tетово; Tetova) Makedonya Cumhuriyeti‘nin Kuzey-Batısında bir şehirdir. Şar Dağı eteklerine kurulu ve Pena Nehri kenarındadır.

Kalkandelen Makedonya Cumhuriyetinin Başkent Üsküp ve Manastır’dan sonra üçüncü büyük şehridir. Yüzölçümü 1.080 kilometrekare olup denizden yüksekliği 468 metredir. Son yapılan sayımlarda nüfusu 180.654 kişi çıkmıştır.

Kalkandelen Adı:

Günümüzde Makedonya’nın en büyük şehirlerinden olan Kalkandelen’in üç değişik ismi vardır. Türkler Kalkandelen, Arnavutlar Tetova, Makedonlar ise Tetovo adını kullanırlar. Şehrin adının konulması hakkında değişik rivayetler mevcuttur.

Türk ordusu Kalkandelen’e veya o zamanki adı olan Htetova’ya ulaştığı zaman buranın kolay fethedileceği hakkında önceden yürütülen tahminlerin yanlış çıktığı anlaşılmıştı.

Htetova bütün bölge hristiyanlarının çok önemli bir merkezi idi ve burada bir çok kilise ve manastır bulunmaktaydı. Bunları korumak için Slav orduları bütün güçlerini kullanmışlardı, fakat Türk ordusunu durdurabilecek güçte değillerdi. Burada yapılan şiddtli savaşlar ve Slavların zorlu savunmasından dolayı Türk akıncıları Htetova’ya “Kalkandelen” adını verdikleri rivayet edilir.

Diğer bir rivayete göre, Polog vadisinin Osmanlı hakimiyeti altına girmesi, Türk göçmenlerinin buraya yerleşmeye başlamaları ve gelen göçmenler, kendilerini “Gelen kalan” veya “Gelen kalanlar”; daha önce gelenler, sonradan gelenlere “Kalkan gelen” veya “Kalkan gelenler” diye hitap ettikleri söylenir. Yeni vatanlarına ise Kalkan gelen yerine, telaffüzde değişiklik yapılarak, tamamiyle başka bir mana taşıyan Kalkandelen’e dönüştürmüşler.

Başka bir rivayete göre ise, Saruhanlı Türkmen göçmenleri, tarımla uğraşacak olanakları olmadıkları için atalarının zanaatı olan silah yapımcılığına başlamışlar. Yaptıkları silahlara “Kalkan Delen” adı verilmiş. Bu zanaatın çok geçerli olduğunu gören yerli halk da hemen benimsemişti. Böylece o zamana kadar Htetova denen yere Kalkandelen denmeye başlanmış. Yapılan silahlara ise bundan böyle “Martin” adı verilmiş.

Yukarıda sıraladığımız bilgiler, söylenti ve rivayetlerin sadece bir kaç tanesidir. Bunların olduğu gibi, diğer rivayetlerin de ne derece gerçeğe uygun oldukları bilinmemektedir. Şimdiye kadar bunları veya aksini ispatlayacak, maalesef hiç bir belge bulunamamıştır.

Coğrafi durum:

Kalkandelen şehri Balkan yarımadasının Güneybatı kısmında Makedonya Devleti’nin sınırları içinde, 42. Enlem ve 21. Boylam’ın kesiştiği noktada bulunmaktadır.

Tepeleri 2800 metreyi aşan Şar sıra dağları e Suva Gora (Kuru Dağlar) arasındaki 8-13 kilometre genişliğinde ve 56 kilometre uzunluğunda olan Polog vadisi bulunmaktadır. Kalkandelen şehri bu yemyeşil vadinin ortasında ve Şar sıradağlarının eteklerinde kurulmuş bir şehirdir. Kenti, Köpük (Pena) Deresi ikiye ayırmaktadır. Ayrıca, şehrin 4 kilometre güneydoğusundan akan Vardar nehri Kalkandelen ovasını sulamaktadır. Pena deresi Yukarı Vardar’ın en büyük koludur ve Şar dağlarının kuzeyinden iki ayrı kaynaktan birleşerek doğar.

Makedonya Haritasında Kalkandelen’in Yeri   Makedonya Haritasında Kalkandelen’in Yeri   Belediye Arması   Belediye Flaması

Köyler:

Jazince, Rogacevo, Staro Selo, Vratnica, Beloviste, Odri, Dobroste, Neraste, Glodji, Prsovce, Jegunovce, Raotince, Janciste, Preljubiste, Tudence, Podbredje, Zilce, Siricino, Semsovo, Zelino, Ratae, Varvara, Tearce, Slatina, Lesok, Neprosteno, Dzepciste, Poroj, Celopek, Miletino, Falise, Sipkovica, Lisec, Qiflik, Lërce, Dëbërc.

Tarihte Kalkandelen Ekonomisi:

Polog vadisinde bulunan envai çeşit bitkiler özellikle 16-17. yüzyıllarda Kalkandelen’de Aktarcılık mesleğinin gelişmesine sebep olmuştur. Günümüzde de Kalkandelen civarında yetişen bazı bitkiler ilaç sanayinin temel hammaddelerini oluşturmaktadır.

Kalkandelen ekonomisinin gelişmesinde büyük payı olan meslekler arasında yün kumaşı yapımcılığı, çarıkçılık, terlikçilik, çapacılık, ayakkabıcılık, ipekçilik, zirai aletler imalatı ve silahçılık (Msrtinicilik) yer alırdı.

Silah imalatı bir sanayi haline 19-20. yüzyıl başlarında gelmiştir. Bu dönemde Kumluk ve Yukaru Çarşı semtleri Martin silahı imal eden atölyelerle doluydu. Martin adlı silahtan başka Maliar adında daha küçük başka bir tür silah ta yapılırdı. Yapılan bu silahların büyük bir kısmı Arnavutluk, Yunanistan, Bulgaristan, Anadolu, Avusturya ve Avrupa’nın diğer ülkelerine ihraç edilirdi. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Yugoslavya Krallığı zamanında silah taşımanın yasak edilmesinden sonra silah sanayinin de sonu gelmiştir. Bundan sonra ancak av tüfekleri imalatı ve tamircileri kalmıştı.

Kalkandelen’deki hemen hemen her evde hanımların bir dokuma tezgahı vardı. Üretilen ipek böceklerinden elde edilen ipek dokuma tezgahlarında bir nevi ince ipek kumaş dokunurdu. Dokunan renksiz dokumadan iç çamaşırları ve renkli dokunan kumaşlardan tanınmış Kalkandelen örtüleri imal edilirdi. Bu imlatın büyük çoğunluğu dışarıya ihraç edilirdi.

Hanımların diğer bir mesleği ise Sırmacılıktır. Düğünlerde giyilen Sırma işlemeli düğün ve merasim giysileri büyük bir incelik ve maharetle işlenmektedir. Ayrıca sanat değeri de olan bu işlemelere (Çinkan) dünyanın başka hiçbir yerinde rastlanmaz.

Kalkandelen Kıyafetleri:

Kalkandelen halkı kıyafetlerine eskiden beri düşkündür. Önceleri kalın yünden yapılmış paçaları dar, dikişleri birkaç sıra “Bükme” ile süslenmiş siyah veya veyaz (Ştirk) çakşır, beline 4-7 metre uzunluğunda kırmızı, siyah veya beyaz kuşak yine bükme ile işlenmiş kolsuz ve kısa yelek ve bunun üzerine aynı dokumadan işlemeli yarım kollu ve arkasına yukarıdan itibaren dörtgen biçimde yağmurluklu Lurka denen milli erkek elbiseleri giyilirdi. Başına ise abadan yapılmış beyaz yarım küre şeklinde kapuç (keçe) veya fes takarlardı.

Kadın giysileri ise yün veya ipekten dokunmuş ince, umumiyetle beyaz veya kırmızı uzun ve bol etek veya entariden müteşekkildi. Uzun çorap, kulaklarında madeni küpeler, başlarına örtü olarak yün veya ipekten yapılmış baş örtüleri kullanırlardı.